Zeynep Karababa

Zeynep Karababa

Çocukluğum sazın, sözün, deyişlerin,duazimamların okunduğu, aşıklık geleneğinin canlı bir biçimde yaşandığı Sivas’ın Divriği ilçesine bağlı Çamşıhı yöresinde geçti. Çamşıhı, Anadolu halk kültürüne zengin katkılar sunmuş, gerek radyo repertuarına gerekse sözlü Alevi kültürüne ürünler vermiş halk ozanlarıyla tanınan bir yöredir. Türkü geleneğimizde Çamşıhı ağzı denilen özel bir söyleyiş tarzına sahiptir. Çocukluğum, babam Mehmet Ali Karababa’dan ve akrabamız olan Feyzullah Çınar’dan etkilenerek, onları dinleyerek geçti. Bu benim için ilk müzik okulu anlamını taşıyordu. Babam aynı zamanda bir Alevi dedesi olduğu için evimizde yapılan cem ve diğer dini ayinlerde bir çok halk ozanını tanıma ve onlardan duazimamlar, gülbenkler dinleme imkanı buldum.Eğer deyim yerinde ise ilk sahne tecrübesini de o dönemde edindim.Sesimi ilk defa babamın sazının tınısıyla birleşince duydum. Kendiside bir söz ustası olan , keman ve bağlama çalan dedemin yetiştirdiği babam, orta telde bağlama çalan usta bir ozandı. Sözü, sazı tanımaya başladıktan sonra bölgedeki diğer halk aşıklarına ilgi duydum; bir çoğunu ziyaret edip tanımaya çalıştım. Bunlardan Aşık Ali Metin, Ozan Rehberi, Aşık Mahzuni Şerif, Muhlis Akarsu, Mahmut Erdağ, Ali Kızıltuğ saygıyla andığım ozanlardandır. Ayrıca bölgemizin ’İsimsiz’ halk ozanlarından Şirzade Dede ve Sefil Selim’i de tanıma imkanı bulduğum büyük söz ustalarıdır.



Ruhi Su’nun müziği ile tanışmam hayatımda bir dönüm noktası olmuştur. Müziğim, ayrıca bir teknik eğitimi de gerekli kıldığına inanarak bu yönde kendimi geliştirmek için Hacettepe Üniversite’si Devlet Konservatuarı, yarı zamanlı koro bölümüne devam ettim. Daha sonra da opera sanatçısı Besra Alaca’dan şan eğitimi aldım. ’’Yaz Bahar’’ adlı albümüm 2000 yılında Ada Müzik Firma’sı tarafından piyasaya çıkarıldı