Abdurrahman Eşref Efendi

Abdurrahman Eşref Efendi


Merzifonlu Şerefeddin Ali’nin oğludur. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra kadılık mesleğine girdi. Hayatı hakkında fazla bilgi bulunmayan Abdurrahman Eşref Efendi’nin önemi, yazdığı eserlerden gelmektedir. 1728’de Türkçe olarak kaleme aldığı Tezkiretü’l-hikem ti tabakâti’lümem, bir mukaddime ile otuz altı tezkire ve bir hatimeden meydana gelir. Eserde çeşitli kavim ve milletlerden, ilk devir İslâm şairlerinden, Kur’an dili olan Arapça’nın nükte ve meziyetlerinden, meşhur kıraat imamlarından ve kırâat-ı seb’a’dan, Arap lugatçileri ve eserlerinden, nahiv ilminden ve bu sahada yazılmış eserlerden, ünlü müfessirler ve muhaddislerden, fukaha ve kelâmcılardan bahsedilir. Ansiklopedik mahiyetteki bu eser, 1252’de tek cilt halinde Mısır’da, 1291’de de Şemseddin Sivâsrnin manzum Menâkıb-ı îmâm-ı Azam adlı eserinin kenarında İstanbul’da basılmıştır.

Abdurrahman Eşref Efendi’nin diğer bir eseri, dört bab ile bir hatimeden meydana gelen Mir’âtü’s-safadır, 1710 yılında yazılmış ve devrin sadrazamı Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’ya sunulmuştur. Eserde Mekke, Medine, Kudüs ve Halîlürrahman’ın faziletlerinden: hatime kısmında ise peygamber, evliya ve sahâbî kabirlerinden bahsedilir. Uytî-nü’lulûm ve Şerh-i Muammâyı saglr Mevlânâ Câmî adlı kitapları, yukarıda adı geçen Tezkiretü’l-hikem tarzında yazılmış ansiklopedik mahiyette eserlerdir. Ayrıca bir divanı ve ahlâkî hikâyeler ihtiva eden bir risalesi vardır.

Bazı kaynaklarda yanlışlıkla şair Nedim’in amcası olarak gösterilen Abdurrahman Eşrefin, aslında Nedim’le herhangi bir akrabalığı yoktur.