III. Mütevekkil
Tam adı el-Mütevekkil Alallah Cafer bin Muhammed el-Mutasım’dır. Babası Müstemsik Billah’ın kendisi lehine hilafetten ayrılması üzerine, Memlûk Devleti hükümdarı Kansu Gavri tarafından halifelik görevine getirilen Mütevekkil, Abbasoğulları ailesinin halifelik görevini yürüten son temsilcisi oldu. Mısır halifeleri içinde babası hayatta iken halifelik makamına gelen ilk halifeydi. Mütevekkil Alellah lakabını aldı. Halifeliği döneminde Memlûkler ile Osmanlılar’ın ilişkileri siyasi açıdan oldukça gergin bir vaziyetteydi. II. Bayezid’den sonra Osmanlı tahtına geçen Yavuz Sultan Selim, Safeviler’den sonra Memlûkler üzerine sefere çıkmak niyetindeydi. Bu sırada Memlûk tahtında oturan Sultan Kansu Gavri Osmanlı’ya karşı bir ordu hazırlamış, bu orduyla beraber dört mezhep kadısı ile Halife Mütevekkil Allelah’ı da götürmüştü. Kimi rivayetlere göre Sultan Kansu Gavri, halifeye pek fazla değer vermiyordu. Savaşa çıkılırken emîrlere ve komutanlara bol bol para dağıtırken Halife Mütevekkil Alallah’a verdiği parayı sınırlı tutmuştu. Hatta halife sefer sırasında darlığa düşerek emîrlerden borç almıştı. Bununla beraber Sultan Gavri Kansu Halep’te iken Yavuz Sultan Selim’in elçi heyeti Mütevekkil Alallah’a çok değerli hediyeler getirmişti. Elçi heyetinin getirdiği habere göre Osmanlı padişahı, İran şahı ile arasındaki savaşa Memlûk sultanının karışmamasını istiyordu. Bunun üzerine Memlûk sultanı da Yavuz’a iyi niyetlerini bildiren bir elçi heyeti göndermiş, bu sırada halife başta olmak üzere âlimlerden ve emîrlerden kendisine ihanet etmeyecekleri hususunda Kur’an-ı Kerim üzerine yemin almıştı. Fakat Osmanlı padişahının elçi heyetini kabul etmediği haberi geldi ve Memlûk ordusu savaş konumu aldı. Halife Mütevekkil Alallah, mezhep kadılarıyla beraber ordunun merkezinde bulunuyordu. Osmanlı ordusu ile Memlûk ordusu sayı bakımından birbirine eşitti. Sultan Gavri Osmanlı karşısında yenilgiye uğramış, halife ile beraber dört mezhep kadısı Halep’te Osmanlıların eline esir düşmüştü. Yavuz Sultan Selim halifeye karşı büyük bir saygı gösterdi. Bu sırada hilafet makamında sorunlar baş göstermiş, III. Mütevekkil’in vekâlet verdiği Müstemsik Billah, Kahire’de toplanan meclis tarafından halifeliğe getirilmişti. Sultan Kansu Gavri’nin yerine de Eşref Tomanbay gelmişti. Tomanbay, Yavuz Sultan Selim’in hâkimiyetini tanımadı. 1517 yılında yapılan Ridaniye Savaşı’nda Osmanlı, Memlûkler’e karşı ikinci defa zafer kazandı. Yavuz Sultan Selim, III. Mütevekkil’i, halka canlarına ve mallarına bir zarar gelmeyeceğini bildirmek üzere görevlendirdi. Böylece III. Mütevekkil Yavuz’un Mısır seferinde itibarlı kişilerden biri hâline geldi; öyle ki emîrlerden yanına sığınanlar oldu. Halife kime şefaatçi olursa Yavuz ona dokunmuyordu. Hatta o sıralar yakalanmamış olan Tomanbay, III. Mütevekkil’e haber ulaştırarak kendisine şefaatçi olmasını diledi. Ancak Yavuz Sultan Selim, onu Kahire’de bırakmayı uygun görmedi. Halk üzerinde nüfuzları olan ulema, tehlikeli görülen şeyh ve beyler, sanatkârlarla beraber III. Mütevekkil ve yakınları da İstanbul’a gönderildi. Yavuz ondan halifelik unvanını almadı. III. Mütevekkil İstanbul’da ilk zamanlar itibarlı bir şekilde yaşamını sürdürdü. Ancak daha sonra hakkında birtakım şikâyetler yapıldı. Örneğin onunla beraber Kahire’den İstanbul’a gelmiş olan amca çocukları, onu Mısır’da haksız yere insanların malına el koyduğunu, bu malları İstanbul’a getirdiğini söylediler. Ayrıca sıfatına yakışmayacak hayat tarzından da şikâyet ediliyordu. Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim, onu Yedikule Zindanları’na hapsetti. III. Mütevekkil, Yavuz’un vefatına kadar burada hapis kaldı ve ancak Kanuni Sultan Süleyman’ın tahta çıkışıyla serbest bırakıldı. Serbest kalınca da kendi isteğiyle Mısır’a döndü, burada 1543 yılında vefat etti. Kimi rivayetlere göre III. Mütevekkil, İstanbul’da halifelik unvanını ve mührünü törensiz olarak Yavuz Sultan Selim’e devretmiştir. Kimi rivayetlere göre ise Mütevekkil’in halifeliği Yavuz’a devrettiği doğru değildir.
Memlüklar ve Memlük Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ankara, Ekim 2019.