I. Muhammed

Endülüs Emevi Devleti’nin beşinci emîri I. Muhammed, 823 yılının Mart ayında dünyaya geldi. Annesi Buheyr isminde bir cariye idi. Babasının vefatının ardından 29 yaşında, 23 Eylül 852’de tahta çıktı. Muhammed tahta çıktığında babasının zamanında vezir olan çoğu devlet adamını makamında bıraktı. Bununla beraber kendisine biat edilir edilmez Muhammed b. Musa’yı ve Abdurraufoğulları’ndan Abdurrauf b. Abdülselam’ı vezirlik görevine getirdi. Daha sonra Müslüman olan Gomez Antonio isimli İspanyol’u da kâtip olarak atadı. I. Muhammed döneminde de çeşitli isyanlar görülmüştür. Devamlı isyan hâlinde olan Tuleytula’da bu dönemde de bir ayaklanma çıktı. İsyancılar önce şehrin valisini yakalayıp hapsettiler. Kurtuba hükûmetinden, Tuleytulalı tutsakların salıverilmesini istiyorlardı. İsyancılar bununla yetinmeyerek şehrin surlarını yıkmaya başladılar. I. Muhammed ilk olarak isyancıların üzerine oğlu Hakem’in komutasında bir ordu gönderdi. Bu ordunun kimi birlikleri isyancılarla yapılan savaşı kaybetti, birçok zayiat verdi. I. Muhammed bu yenilgiye çok öfkelendi. Ertesi sene ordunun başına kendisi geçerek Tuleytula üzerine yürüdü. Asiler bunun üzerine korkuya kapıldı, Galicia Kralı Ordono’dan yardım istediler. Ordono zaten Endülüs’e saldırmak niyetindeydi, bu yüzden asilerin isteğini kabul etti. Bir ordu hazırlayıp başına kardeşini geçirdi. Olaylardan haberdar olan I. Muhammed ordusunu savaş vaziyetine geçirdi. Ayrıca ordusunu zayıf gösterip düşmanı aldatmak için birliklerinin büyük kısmına görülmeyecek bir yerde pusu kurdurdu. Düşman bu hileye kandı, I. Muhammed’in ordusunu yenebileceğini düşündü. Fakat pusudaki birlikler de ortaya çıkınca Tuleytula ordusu hezimete uğradı. Ordono’nun hazırladığı ordudan az bir kısmı canını kurtarabildi. I. Muhammed bu zaferini mektuplarla Kuzey Afrika’daki hükümdarlara bildirdi. Ancak zafer tam bir sonuç vermedi. I. Muhammed bir sene sonra Tuleytula halkını tam bir itaat altına almak istedi, Tuleytula halkı ise buna yanaşmadı, sonraki yıllarda hükûmet güçlerine saldırdı. Bunun üzerine I. Muhammed tekrar Tuleytula’ya bir ordu göndermeye niyetlendi. Fakat ordusu önceki kadar güçlü değildi. Yine de I. Muhammed şehri kuşattı. Tuleytulalılar da emîr ordusu ile karşı karşıya gelmeye niyetlendi. Bunun için şehrin dışındaki nehir üzerindeki köprüden geçmeleri gerekiyordu. Bunu bekleyen hükûmet güçleri köprünün ayaklarını tahrip ettiler. Tuleytulalılar üzerinden geçerken köprü yıkıldı, pek çoğu suya gömüldü, geri kalanı şehre geri döndü. Şehri ele geçirmenin zorluğunu bilen I. Muhammed türlü tehditlerle Tuleytula’ya boyun eğdirmek istiyordu. Bu olaydan bir sene sonra istediğini elde etti. Tuleytulalılar eman istedi. I. Muhammed de bir daha ayaklanmamaları, devlete ödeyecekleri verginin miktarı hususunda anlaşarak ve yeni rehineler alarak onlara eman verdi. I. Muhammed döneminin bir diğer önemli isyanı, ataları Hristiyan iken Müslümanlığı seçmiş iki İspanyol’un, -Abdurrahman b. Mervan ve Sadun es-Surunbaki- başlattığı isyandır. Abdurrahman, Maride’de ikamet etmeye başladığından beri isyan fikri taşıyordu. I. Muhammed Tuleytula’daki isyanı bastırmak için ilerlerken Maride’ye yöneldi. Şehir kuşatıldı. Kuşatmaya katlanamayan şehir halkı, Abdurrahman’ı teslim etti. Abdurrahman 7 sene itaat içinde Kurtuba’da kaldı. Fakat daha sonra adamları ile buradan ayrıldı ve Maride yakınlarındaki Alange Kalesi’ne sığındı. I. Muhammed, kaleyi kuşattı. Kuşatma üç ay sürdü. Abdurrahman’ın ordusunda açlık baş gösterdi. I. Muhammed kalenin suyuna da kesmişti. Sonunda Abdurrahman teslim oldu. I. Muhammed, Batalyos’a gidip orada ikamet etmesi şartıyla onu serbest bıraktı. Ancak Abdurrahman bir süre sessiz kalıp sonra tekrar harekete geçti. Sadun es-Surunbaki ile ortaklık kurdu ve tekrar isyana kalkıştı. I. Muhammed, Haşim b. Abdülaziz komutasındaki bir orduyu isyancıların üzerine gönderdi. Haşim önce Sadun’un üzerine yürüdü. Onun bulunduğu Monsalud Kalesi’ne saldırdı. Sadun da kaleyi Haşim’e terk ederek arkadaşı Abdurrahman’ın yanına gitti. Batalyos Kalesi’nde bulunan Abdurrahman Carcar Kalesi’ne çekildi, Sadun’u da yardım getirmesi için Galicia Kralı Alfonso’ya gönderdi. Sadun, Galicia’dan bir birlikle döndü. Böylece isyancılar önemli bir güce sahip olmuşlardı. Haşim ise onların zayıf olduğunu düşünüyordu, askerleriyle düşman kalesinin üzerine yürürken isyancılar tarafından sarıldılar. Yapılan savaşta isyancılar üstün geldi, Kurtuba ordusu ağır bir yenilgi aldı. Haşim esir düştü. İki yıl sonra I. Muhammed fidyesini ödeyerek onu serbest bıraktırdı. Haşim serbest bırakılmadan önce, 877 yılında I. Muhammed, oğlu Münzir komutasındaki bir orduyu Abdurrahman’ın üzerine gönderdi. Abdurrahman bu taarruz karşısında Batalyos’u terk etmek zorunda kaldı. Batalyos’tan ayrılan Abdurrahman, Alfonso’ya sığındı. 884 yılında ise tekrar Haşim’in saldırısına maruz kaldı. Haşim bu taarruzdan bir netice elde edemedi. Bunun üzerine Abdurrahman karşı saldırıya geçerek hâkimiyet alanını genişletti. Tüm bu gelişmeler sonucunda I. Muhammed, Abdurrahman’a mektup göndererek ona ne istediğini sordu. Abdurrahman cevap olarak, isteğinin Batolyos’taki bir şehir olduğunu belirtti. Abdurrahman’a gönderilen ikinci bir mektupla dileğinin yerine getirildiği bildirildi; burada istediği gibi davranabilecekti. Ancak daha sonra Haşim bu durumdan rahatsız oldu. I. Muhammed’den Abdurrahman üzerine yürümek için izin istedi. Abdurrahman, Haşim’in bu harekâtından haberdar oldu ve I. Muhammed’e mektup göndererek tekrar isyan edeceği tehdidinde bulundu. Bunun üzerine I. Muhammed de seferi sona erdirdi. Abdurrahman, halife vefat edene kadar sözüne sadık kaldı. Abdurrahman’ın arkadaşı Sadun es-Surunbaki ise önce Normanlara esir düştü, sonrasında Alfonso tarafından idam edilene kadar isyana devam etti. I. Muhammed’i uğraştıran bir diğer isyan, 872’deki Sarakusta’daki Lebb b. Muhammed, iki oğlu -İsmail ile Mutarrif- ve Yunus b. Zenbat’ın başlattığı ayaklanmadır. Bu şahıslar, Tudela valisinden ve onun oğlu Sarakusta valisinden rahatsız idiler. Bu yüzden isyana kalkışıp bu iki valiyi yakaladılar. I. Muhammed önceleri bu isyanı ciddiye almadı. Ancak iki yıl sonra oğlu Münzir ve Haşim b. Abdülaziz komutasında bir ordu gönderdi. Ordu Tudela ve Sarakusta’yı kuşattı. Fakat bu harekâttan kayda değer bir sonuç alınamadı. İki sene sonra Münzir, ordusunun başında tekrar gelerek önce Sarakusta’yı kuşattı, sonra da Tudela şehrine girdi. Bu şehirde isyanı bitirdi. Ardından tekrar Sarakusta üzerine yürüdü. Şehir yine kuşatıldı. Bu sırada Ravta Kalesi ele geçirildi. Sarakusta’da hâkimiyet kurulamadı. Buradaki son kuşatma 885 yılında olmuştur. İsyancılar şehir düşmek üzereyken barış istedi. Anlaşma sağlandı. I. Muhammed, Lebb b. Muhammed’i Tudela, Tarazona ve Sarakusta’ya vali olarak atadı. Lebb b. Muhammed, emîr ölene kadar ona bağlı kaldı. Bunlardan başka; I. Muhammed’in tahta çıktığı sırada, Sidonia’da Benu’s-Suleym’in; 869 senesinde, Surya’da, Süleyman b. Abdus’un; 870 senesinde, Huesca’da, Amr. B. Amrus’un; 875 senesinde, Ronda’da, Esed b. Haris’in; 879 senesinde, Ceziretü’l Hadra’da El Cezeri’nin; 881 senesinde Ömer b. Hafsun’un; 883 senesinde, Reyyo’da, Benu Rufaa’nın, aynı yıllarda Santaver’de, Muzaffer b. Musa’nın ve Haşim b. Abdülaziz’in kardeşi Ubeydullah b. Aziz’in isyanları baş göstermiştir. Daha önce Endülüs’e saldıran Normanlar I. Muhammed devrinde tekrar saldırıya geçtiler. 62 parça gemiyle harekete geçen korsanlar önce Galicia sahillerine taarruzda bulundular. Oradan güneye doğru uzanan sahil boyunca ilerlediler. Daha sonra Endülüs donanması ile türlü çatışmalara girdiler. Bu saldırılarda kırka yakın gemiyi kaybedip sonunda geri çekildiler. I. Muhammed cihada çok önem veriyordu. Bunun için birçok dış sefere çıktı. Döneminde kuzeydeki İspanyol devletleri güç kazanmaya ve topraklarını genişletmeye başlamıştı. I. Muhammed onların güneye inmelerinin önüne geçmek istedi. Daha tahta çıkışının ilk yılında Musa b. Musa komutasındaki bir orduyu cihada çıkardı. Bu ordu Alava bölgesinde ilerledi ve bazı kaleleri fethetti. Bundan sonra da Berşelune üzerine bir sefer düzenlendi. Bu seferlerden birçok ganimet elde edildi. 855 yılında bizzat I. Muhammed’in komutasındaki ordu Galicia topraklarına girdi ve birçok kale fethetti. Bundan sonra Tuleytula isyanları ve Normanların saldırıları boyunca büyük bir sefer düzenlenmedi. 860 senesinde ise I. Muhammed büyük bir ordu hazırlayarak Navarra Krallığı’nın başkenti Pamplona şehrinin üzerine gönderdi. Endülüs ordusu Pamplona’yu ele geçirdi. 863’te, kumandanlığını I. Muhammed’in, Abdurrahman’ın ve Abdülmelik b. Abbas’ın yaptığı bir ordu Galicia üzerine yürüdü. Endülüs ordusu bölgeyi baştan başa geçerek bazı kaleleri ele geçirdi. Daha sonra Galicia ordusu ile karşılaşıldı ama yapılan savaştan kesin bir sonuç elde edilemedi. I. Muhammed bu sefer 865’te oğlu Münzir’i ordunun başına geçirerek tekrar Galicia üzerine gönderdi. Münzir komutasındaki ordu bu seferde Galicia’lıları hezimete uğrattı. Endülüs ordusu 20 bine yakın düşman askerini kılıçtan geçirdi. I. Muhammed 866’da oğlu Abdurrahman komutasında tekrar bir ordu hazırlayıp yine Alava bölgesine gönderdi. Bu seferden de birçok ganimet elde edildi. Emîr 867’de bölgeye bir daha ordu gönderdi. Ordunun başında bu sefer oğlu Hakem bulunuyordu. Seferde Guernica Kalesi fethedildi. I. Muhammed uzun süren seferlerine, çıkan isyanlar nedeniyle son verdi. Bir sonraki sefer 873 yılında yapıldı. Bu defa hedef Pamplona şehri idi. Pamplona şehri üç kere daha hedef alındı. Bu seferlerde amaç, düşmanı Endülüs’e saldırıdan alıkoymaktı. I. Muhammed bu seferlerden sonra tekrar Galicia’yı hedef aldı. Fakat bu sefer deniz yoluyla saldırıya geçti. Bunun için önce donanmasını güçlendirdi. Kurtuba ve İşbiliye’de birçok gemi inşa ettirdi. 879 yılında Atlas Okyanusu’na bir filo çıkarıldı. Fakat okyanusta çıkan bir fırtına sonucu pek çok gemi kullanılamaz hâle geldi. Sefer böylece başlamadan bitti. I. Muhammed’in son seferi yine 879 yılında Alvara bölgesine oldu. Bu seferde birçok kale fethedildi. Şahsiyet olarak zeki, akıllı, ağırbaşlı ve sabırlı idi. Huyu güzeldi, öfkesini yener, kabalıktan sakınırdı. İlime, edebiyata, kültüre değer verirdi. Kendisi de ilim ve edebiyatla ilgilenirdi. Babası gibi adaletli olmaya çalışırdı. Mali ve idari işlerde de bilgiliydi. Orduda çeşitli düzenlemeler yapmıştı. Kendisinden önceki dönemde devletin sefere çağırdığı herkes zorunlu olarak silah altına girerdi. O bu mecburiyeti kaldırdı. Halkın gönül rızası ile sefere katılmasının önünü açtı. I. Muhammed, İspanyol devletlerine düzenlediği son seferden üç yıl sonra, 886’da vefat etti. 

Kaynak: Endülüs Emevileri ve Emevi Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ağustos 2018, Ankara.