Muktefi Billah
On yedinci Abbasi halifesi olan Ebu Muhammed El Muktefi Billah Ali b. El Mutazıd Billah, 878 yılının Mart ayında Samarra’da doğdu. 16 yaşına geldiğinde Rey valiliğine tayin edilen Muktefi Billah, beş yıl süren valiliği döneminde Hamedan ve İsfahan’ı da içine alan bölgede hüküm süren Dülefîleri ortadan kaldırarak adını duyurdu. 899 yılında El Cezire valiliğine getirilen Muktefi Billah, babasının 5 Nisan 902’de vefat etmesi üzerine Vezir Kasım b. Ubeydullah adına Bağdat’ta halktan biat aldı. Muktefi Billah’ın Rakka’da bulunduğu sırada alınan bu biat herhangi bir soruna yol açmadı. Muktefi Billah, babasının ölümünden 15 gün sonra Bağdat’a ulaştı ve görevine başladı. Yaptığı ilk iş, babası tarafından yaptırılan yer altı zindanlarını yıktırmak oldu. Bu durum halk tarafından olumlu karşılandı. Muktefi Billah’ın iktidarının başında Rey bölgesi, Amr b. Leys’in yönetimindeki Saffariler’in eline geçti. Muktefi Billah, Rey’i kaybetmesine rağmen komutanlarından Emîr Bedir’in isyanıyla meşgul olduğu için Rey’e müdahale etmekte geç kaldı. Ancak bir sonuç alamadı. Muktefi Billah, Samaniler ile Saffariler arasında gidip gelen şehri, 903 yılında Saffarilerin yönetimine bıraktı.
Karmatî İsyanı Büyüdü
Bu arada Bahreyn’de başlayan Karmatî isyanı da giderek yayıldı. Suriye’deki birçok şehri talan eden isyanı bastırmak için Muktefi Billah, Tolunoğulları’ndan Bedr El Hammami komutasındaki bir orduyu Karmatîler üzerine sevk etti ve isyancıların lideri Şeyh Yahya b. Zikreveyh 903 yılının Temmuz ayında öldürüldü. Bunun üzerine asilerin liderliğini kardeşi Hüseyin üstlendi. Haraç ödemeleri şartıyla halk ile anlaşma yaparak Humus’u teslim alan Hüseyin, kendini halife ilan etti. Ardından Suriye’nin kuzeyindeki şehirleri ele geçirdi. Suriye’deki asayişin iyice bozulması üzerine halk, halifeyi kendilerini koruması için göreve davet eden mektuplar gönderdi. Bunun üzerine Muktefi Billah, büyük bir ordu hazırlatmadan önce 10 bin kişilik bir öncü birliği isyancıların üzerine gönderdi. İsyancılar 903 yılının Ağustos ayında Abbasiler’in öncü birliğini yok ettiler. Ordusunun aldığı ağır darbe üzerine karargâhını Rakka’ya taşıyan Halife Muktefi Billah, komutanı Muhammed b. Süleyman El Kâtib’in emrindeki güçler ile Tolunoğulları’ndan Bedr’in kuvvetleri birleşerek 903 yılının Eylül ayında Karmatîlere ağır bir hezimet yaşattılar. Aynı yıl Bahreyn valisi de Karmatîlerin üzerine yürüyerek Katîf’i ele geçirdi. Devletin güney bölgesinde yaygın bir alanda tedhiş faaliyeti yürüten Karmatîler, aldıkları ağır darbelere rağmen Abbasi topraklarını terörize etmeye devam ettiler. Otorite zaafı gördükleri her yeri talan eden Karmatîler, Şam Valisi Ahmet b. Kayıglıg’ın Mısır’da bulunmasını fırsat bilerek Busra, Ezriat ve Beseniye şehirlerini ele geçirdiler. Ardından Şam’a ilerleyip vali vekili Salih b. Ahmed’in kuvvetleri ile çarpıştılar. Şam’ın direnmesi üzerine Taberiye’ye yönelerek şehri ele geçirdiler. Halife Muktefi Billah, komutanlarını Karmatîleri takiple görevlendirdi. Bu esnada Kelboğulları kabilesi ele geçirdikleri Karmatî lideri Abdullah’ı öldürdü. Liderlerinin öldürülmesi Karmatîler arasında birtakım sorunlara yol açtı. Bu nedenle hem birbirleriyle hem de Abbasi kuvvetleriyle çatıştıktan sonra Zikreveyh b. Mihreveyh komutasında birleşip Abbasi güçlerine ağır bir yenilgi yaşattılar. Arap Yarımadası’nı ateşe veren Zikreveyh, 906 yılının Kasım ayında hac kafilelerini talan etmek için Vâkısa’ya yöneldi. Hac yolunu son derece güvensiz hâle getiren Zikreveyh’e en büyük darbeyi Türk komutan Vasıf b. Humar Tegin komutasındaki ordu vurdu. Tarîkihiffân denilen yerde Zikreveyh ile birlikte binlerce Karmatî öldürüldü. 906 yılındaki bu hezimetten sonra Karmatîlerin Suriye ve Irak’taki isyanları sona erdi.
Tolunoğulları’nı Ortadan Kaldırmak İstedi
Karmatî tehdidinden kurtulan Muktefi Billah, Abbasiler’e vergi ödemek şartıyla bağımsız hareket eden Tolunoğulları Hanedanı’nı yıkmaya karar verdi. Bu amaçla Başkomutan Muhammed b. Süleyman’ın emrine verdiği 10 bin kişilik bir birliği Mısır üzerine gönderdi. 10 bin kişiyle Bağdat’tan hareket eden Muhammed b. Süleyman, Kasım-Aralık 904’te Mısır üzerine yürüdü. Bu sırada Abbase denilen yerde ordugâh kurmuş olan Harun amcası Şeybân’ın adamları tarafından öldürüldü ve yerine amcası Şeybân geçti. Muhammed b. Süleyman ona eman vererek Mısır’a girdi, Tolunoğulları’na ait sarayları ve hazineleri ele geçirdi. 11 Ocak 905’te hutbeyi Halife Muktefi Billah adına okuttu.
Antalya 904 Yılında Abbasiler’in Eline Geçti
Bizans ordusu 904 yılında Abbasiler’in sınır şehirlerinden Hades’e saldırdı. Bu saldırıya karşılık vermek isteyen Abbasi kuvvetleri, Tarsus’tan hareketle Antalya’ya kadar ilerledi. Antalya’nın fethi İslam dünyasında büyük sevinç yarattı. Antalya’yı kaybeden Bizans Devleti, 905 yılında Maraş, Tarsus ve Misis’e saldırdı. 906 yılında da Halep’e bağlı Kürûs’a sefer düzenleyerek halkı esir aldılar. Antalya’yı fetheden komutan İbn-i Kayıglıg, 907’de Tarsus’tan yola çıkarak Bizans topraklarına girdi ve 4 bin kişiyi esir aldı. İbn-i Kayıglıg daha sonra Şekend’i alıp Leys’e ulaştı, çok sayıda esir ve yüklü ganimetlerle geri döndü. Azerbaycan’da hüküm süren Sâcoğullarından Yusuf b. Ebü’s-Sâc da 908 yılında isyan etti. Hakan El Müflihî komutasındaki Abbasi ordusuna karşı direnemeyen Yusuf b. Ebü’s Sâc, Halife Muktefi’nin ölümünden sonra Abbasiler’e biat etti.
Hastalandıktan Altı Ay Sonra Öldü
908 yılı başlarında hastalanan Muktefi Billah, kendinden sonraki halifenin kardeşi Cafer El Muktedir olmasını istedi. Altı ay sonra da 14 Ağustos 908 tarihinde vefat etti. Emeviler ve Abbasiler döneminde, Hz. Ali’den sonra Ali adını taşıyan ilk halife olan Muktefi Billah, ülkesinin imarıyla yakından ilgilenen biriydi. Günümüzde yüce divana karşılık gelen divan-ı mezalime başkanlık eden Muktefi Billah döneminde, Rahbe’deki El Mescidü’lCami ile Bağdat’ta inşaatı Mutazıd Billah tarafından başlatılan Dârüşşâtiiye’deki Tâc Sarayı’nı tamamlatmıştır.
Kaynak: Abbasiler ve Abbasi Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ocak 2017, Ankara.