Mustafa Müslim

Mustafa Müslim

1940 yılında Kobani (Aynu’l Arab)’da doğdu. İlköğrenimini Aynu’l Arab’da, orta ve lise öğrenimini ise Halep’te Hüsreviyye Lisesi’nde tamamladı.

1961-1965 yılları arasında Dimaşk Üniversitesi Kulliyyetu’ş-Şeria bölümünde okudu. Bu üniversitelerde okurken ilmî ve siyâsî olarak kendinden söz ettiren kişilerin talebesi ve arkadaşı oldu. Bu kişilerden bazıları; Abdulfettah Ebu Gudde lisedeki hocası, Mustafa es-Sibâî ve Muhammed Edip es-Salih Dimaşk Ünivesitesi’ndeki hocalarıdır. El-Esâs fi’t Tefsîr’in müellifi Said Havva ve İsâm el-Attâr gibi önemli şahsiyetlerle fakülte arkadaşlığı yaptı.

1969 yılında el-Ezher Üniversitesinin Usulu’d-Dîn bölümünün Tefsir ve Ulûmu’l-Kur’ân alanında yüksek lisans ve 1974’te doktora programını tamamladı. 1974-1997 yıllarında Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde İmam Muhammed ibn Suûd el-İslâmiyye üniversitesinde çalıştı ve dokuz yıl enstitülerde hocalık yaptı.

1974-1984 yıllarında İmam Muhammed ibn Suûd el-İslâmiyye Üniversitesi’nde yardımcı doçent; 1984-1994 yıllarında doçent; 1994-1997 yıllarında profesör olarak görev yaptı.

1976-1982 yıllarında aynı üniversitenin Usulu’d-Dîn fakültesi Ulûmu’l Kur’ân bölümünde vekil olarak bulundu. Ayrıca 1982-1984 yıllarında Davet bölümünde dekanlık yaptı. Ardından Birleşik Arap Emirliklerine giderek Şarika Üniversitesi’nde 1997-2010 yılları arasında hocalık yaptı.

2000-2001 yıllarında aynı üniversitesinin Şeriat fakültesinin dekanlığını yaptı. Bu üniversitede lisans öğrencilerine; ahkâm ayetlerinin tefsiri, i’câzu’l Kur’ân, ulûmu’l-Kurân ve sünnete giriş derslerini verdi. Lisansüstü verdiği dersler ise; konulu tefsir, tahlîlî tefsir ve ulûmu’l Kur’ân araştırmalarıdır.

2010 yılında buradan emekli olduktan sonra 2011 yılında Türkiye’nin Şanlıurfa’da İslâmî İlimler Enstitüsünü açtı. 2013 yılında Suriye’nin Menbiç ilçesinde Uluslararası İbn Haldun Üniversitesi’ni açtı.

2014 yılında Gaziantep’te Zehra Üniversitesini kurmuş olup halen rektörlüğünü üstylendi.

Terör örgütü PYD’nin eski Eş Başkanı Salih Müslim’in kardeşi olan Mustafa Müslim Gaziantep’te Covid-19 tedavisi gördüğü hastanede vefat etti.

Eserleri

Mebâhis fi’t-Tefsîri’l-Mevdûî: Bu alanda yazdığı ilk ve en meşhur kitabıdır. Mustafa Müslim eserinin birinci bölümünde, konulu tefsiri yöntem açısından ele almaktadır. Bu araştırmasında konulu tefsirin târihî seyrini, ilk işaretlerinin görüldüğü alanları izah ettikten sonra çeşitlerinin yöntemsel çerçevesini çizmektedir. Özellikle sure eksenli konulu tefsir yöntemini ayrıntılı şekilde işlemiştir. Uygulama örnekleriyle çeşitlendirdiği eserinin ikinci bölümünde ise konulu tefsirin konu ve sure eksenli uygulamasını yapmıştır. Bunlardan biri Ulûhiyet konusudur. Diğeri ise; Kehf Suresi’nin konulu tefsiridir.

Terbiyetu’l-Usrati’l-Müslime fî Dav’i Sûrati’t-Tahrîm: Konulu tefsir silsilesinin ikinci kitabıdır. Mustafa Müslim mukaddimesinde bu sureyi seçmesindeki hedefi açıklarken, ailenin İslâmî toplum yapısındaki ehemmiyetine dikkati çekmektedir. Bilindiği gibi surenin tamamı mü’minlerin annelerinin özel hayatlarından bahsetmektedir. Bu nedenle Rasulullah (s.a.v)’in ev hayatı, ahkâm ve âdab açısından bize yol gösterdiği için Müslüman aile yapısının nasıl olması gerektiğini bu surenin meseleleriyle çözmek istemektedir. Müellif kitabının girişinde sure hakkında genel bilgi verip, indiği periyodda Müslümanların ahvâline, esbâb-ı nüzulüne, Talak Suresi ile münasebetine, surenin başlangıcı ve bitişi arasındaki münasebetine yer vermektedir. Ayrıca surenin ana konusunu belirtip, bölümler ve ana konu arasındaki münasebeti kurmaktadır. Surenin ana konusu: Rasulullah (s.a.v)’in hanımlarından bazılarının rızasını kazanmak için mübah olan bir şeyi (bal) kendine yasaklaması, haram kılmasıdır. Bu eksende tefsir ettiği sureyi dört bölüme ayırmaktadır. Her bölümün konu başlığı bulunmaktadır. Bölümlerin girişinde bir önceki bölümle münasebetini kurmaktadır. Birinci bölüm; birinci ve ikinci ayetlerin tefsiridir. Başlığı uyarı ve mağfirettir. Konuyu Rasullullah (s.a.v)’in uyarılmasındaki Kur’ânî üsluplar ve dersler olmak üzere alt başlıklara ayırmaktadır. İkinci Bölüm; üç ve beş arası ayetlerin tefsiridir. Aile hayatında eşler arasındaki sırların ifşâsı ve cezâlarıdır. Alt başlıkları; Gizli Söz, İfşa Eden İki Hanım, İfşa Edenlerin Tehdit Edilmesindeki Hikmet ve Dersler şeklindedir. Üçüncü bölüm; altı ve dokuz arası ayetlerin tefsiridir. Başlığı Ailenin terbiyesinde örnekliğin rolüdür. Alt başlıkları; Erkeğin sorumluluğundakilere karşı mes’ûliyeti, çok geç olmadan uyarmak ve telafi etmek (düzeltmek), terbiye üslupları ve derslerdir. Dördüncü bölüm son bölümdür. On ve on iki arası ayetlerin tefsirini içermektedir. Öncekilerin hayatından nasihatler ve derslerdir. Alt başlıkları; salihlere yakınlıklarının fayda sağlamadığı kötü örnekler, kötülere yakınlıklarının fayda sağlamadığı güzel örnekler ve başa dönüştür. Surenin başında Allah Rasulullah (s.a.v)’ın hanımlarını uyarmaktadır, sonunda ise onlara iki çeşit kadınla örnek sunmaktadır. Buna göre, kötü kadınlara örnek Nuh’un ve Lut’un isyankâr, günahkâr hanımlarıdır, iyi kadınlara örnek Firavun’un hanımı ve Hz. Meryem’dir. Peygamberin (s.a.v) zevcelerinin anlayacağı üslupta onları uyarmaktadır. Onlara bir seçim sunmaktadır. Böylece surenin başı ile sonunun münasebetini kurmaktadır.

Meâlim Kur’âniyye fi’s-Sırâi maa’l-Yahûd: Konulu tefsir kitabı silsilesinin üçüncü kitabıdır. Müellif bu eserinde Kur’ân-ı Kerîm’de geçen önceki ümmetlerin Rasullere, Enbiyâya ve hakka çağıranlara karşı duruşlarını Ayet-i Kerîmeler ışığında araştırmaktadır. Bu araştırmalarının neticesinde Kur’ân’ın Yahudilerden bahsettiği gibi diğer ümmetlerden bu kadar tafsîlâtlı bahsetmediğini belirtmektedir. Bu çerçevede Yahudilerin ahvâlini, enbiyâ ve resullere karşı gelişlerini, bazılarını öldürmelerini araştırdığı gibi, onlarla olan çatışmanın kıyamete kadar devam edeceğini beyan etmektedir.

el-Muʻcize ve’r-Resûl fî Dav’i Sureti’l-Furkân; Bu eserinde Furkan Sure’sinin konulu tefsirine girmeden önce, konulu tefsir yaparken yöntem noktasında yaşanan bazı sorunlara değindikten sonra sure eksenli konulu tefsir yöntemini anlatmaktadır. Başlıklar altında sure tefsirinin iskeletini oluştururken belirlediği her bir kriter için Kur’ân-ı Kerîm’den örnekli veciz uygulamalar yapmaktadır. Bu bölümden sonra surenin tefsirine geçmektedir. Birinci adım olarak adlandırdığı başlıkta, surenin genel bir tasvirini yapar. İkinci adımda ise; surenin ana konusunu, surenin ismi, indiği periyod, münasebetler ve surede geçen konular aracılığıyla belirlemektedir. Bu şekilde Müslim, kitabın başında zikrettiği gibi sure ekseninde konu belirlemenin de uygulamasını göstermektedir. Üçüncü adım da sureyi konularına göre pasajlara ayırmaktadır. Bölümleri açıklamaya geçmeden önce, surenin münasebetlerini ele almaktadır. Furkan Suresi’nin başlangıcı ile Nur Suresi’nin sonu arasındaki münasebet, surenin kendi içinde başlangıcı ve sonu arasındaki münasebet, surenin ismi ve ana konusu arasındaki münasebet, surenin bölümleri arasındaki münasebet ve pasajlarla ana konu arasındaki münasebeti beyan etmektedir. Surenin ana konusu: Kur’ân-ı Kerîm mucizesi aracılığıyla Rasul (s.a.v)’in tasdikidir. Sureyi on bir bölüme ayırmaktadır. Buna göre; bölümün ayetlerini serd ettikten sonra bölümün kendisinden önceki bölümle bağlantısını kurmaktadır. Daha sonra bölümün icmâlî tefsirini yapmaktadır. Pasajla ana konusu arasındaki münasebeti kurarak sonlandırmaktadır. M. Müslim eserini sureden istinbat ettiği fâidelerle bitirmektedir. Müslim’in ağırlıklı tefsir çalışmalarını sure eksenli konulu tefsir oluşturmaktadır. Yıllar içerisinde sure eksenli tefsir hakkında yazdığı bu sistemli eserlerin tüm tefsire uygulandığı ortak çalışması aşağıdaki eserdir:

et-Tefsiru’l-Mevdûî li-Süveri’l-Kur’âni’l Kerîm; Şarika Üniversitesi’nin on ciltlik yayınıdır. Ortak çalışmanın editörlüğünü yapmıştır. Eserde Müslim’in kitaplarında uyguladığı yöntem ve başlıklar kullanılmıştır. Bu eser konulu tefsirin, yöntem bağlamında belirlenen kriterlerinin surelere uygulanmaya çalışıldığı ilk çalışmadır. Eser Kur’ân-ı Kerîm’in baştan sona mushaf tertibiyle sure ekseninde konulu tefsiri olarak hazırlanmıştır.

Mebâhis fî İ’câzi’l Kur’ân, Cidde, 1988.

Menâhicu’l-Mufessirîn (et-Tefsîr fî ahdi’s-Sahabe) Riyad, 1994.

Mebâhis fi İlmi’l-Mevârîs, Cidde , 2004.

et-Tefsîru’l-Muyesser lil-Kur’âni’l Kerîm 9. ve 10.cildi, el-Medînetu’l Munevvere, t.y.

es-Sekâfetu’l-İslâmiyye, Şârika. Ortak çalışmadır.

ez-Ziyâde ve’l-İhsân fî ulûmi’l-Kur’ân libni Akîle el-Mekkî, Şarika, 2006. Şarika üniversitesinin on ciltlik yayınıdır. Ortak çalışmadır.

Câmiu’l-Beyân fî Kırââti’s-Seb’i li-Ebî Amr ed-Dânî, Şarika, 2006.

Şarika üniversitesinin üç ciltlik yayınıdır. Ortak çalışmadır.

el-Hidâye ilâ bülûği’n-Nihâye li-Mekki ibn Ebî Tâlibi’l-Kaysî, , Şarika, 2008. Şarika üniversitesinin on üç ciltlik yayınıdır. Ortak çalışmanın editörlüğünü yapmıştır.

Tefsîru’l Kur’âni’l Azîm li-Abdirrezzâk es-San’ânî, Riyad. Üç ciltlik bir tahkik çalışmasıdır.

Mesâliku’l-Ebsâr fî Memâlik’il Emsâr li-Fadli’llâhi’l-Umerî, Birleşik Arap Emirlikleri. Ortak tahkik çalışmasıdır.

et-Tefsîru’l Mevdûî li-Süveri’l Kur’âni’l Kerîm Adlı Tefsir Et-Tefsiru’l Mevdûî li-Süveri’l Kur’âni’l Kerîm adlı eser Mustafa Müslim’in el-Mebahis fi’t Tefsîri’l Mevdûî ve el-Mu’cize ve’r Rasûl min Hilâl-i Sureti’l Furkân adlı eserlerinde uyguladığı yöntemi takip etmektedir. Müslim’in konulu tefsir alanındaki çalışmalarının önemli bir kısmını özellikle sure eksenli konulu tefsir teşkil etmektedir. Surelerin konulu tefsirinin yazılmasını hedefleyen bu tefsirin, proje sürecindeki ve basımındaki masraflarını Şârika Üniversitesi üstlenmiştir. Proje Yürütme Kurulu Başkanı Mustafa Müslim olmak üzere, altı yürütme kurulu üyesi ve 31 araştırmacı tarafından hayata geçirilmiştir. Tefsir 2004 yılında yazılmaya başlanmış Hicrî 6.Safer.1430 / 1 Şubat 2009 tarihinde basıma hazır hale gelmiştir. Tefsirin son cildi fihrist olmak üzere on cilttir. Tefsir hazırlanırken mushaf tertibi esas alınmıştır. Bu eser, surelerin ana konusunun tespit edilerek, pasajlara ayrılan ayetlerin konusuna göre tefsir edildiği, münasebetlerinin kurulduğu, sistematik bir konulu tefsir eseridir. Tefsirin mukaddemesinde Mustafa Müslim konulu tefsirin, yarım asırdan bu yana tanımları, yöntemleri ortaya çıkan, üniversitelerde ders olarak okutulan bir tefsir çeşidi olduğunu bildirmektedir. Modern Kur’ân araştırmalarında, tahlîlî, icmâlî ve mukaren tefsir gibi yer edinmeye başladığına işaret etmektedir. Kur’ân-ı Kerîm merkeze alınarak konulu tefsir alanında sosyolojik, psikolojik, tarihi, felsefi, akâidî ve bilimsel çalışmalar fazlasıyla yapıldığını belirtir. Ona göre konulu tefsir hakkında yazılan tefsirlerin araştırma yöntemleri hakkında yazılandan daha fazla olduğunu ifade ederek yöntemin sistematik hale gelmesinin lüzumuna dikkat çekmektedir. Ayrıca konulu tefsirin günümüzde lisans üstü öğrencilerinin ve araştırmacıların ilk başvurduğu yöntemlerden biri olduğunu söyler. Ancak konulu tefsirin diğer iki çeşidi olan kavram ve sure merkezli konulu tefsir araştırmaları tematik tefsire kıyasla daha az olduğu, daha küçük çaplı çalışmalar olduğu kanaatindedir. Belirttiğine göre, bu zamana kadar Kur’an surelerine konulu tefsir yöntemini uygulayarak bir tefsir yazılmamıştır. Bu sebeple Riyad’da konulu tefsir dersi verirken böyle bir tefsir kitabını otuz beş yıldır hayal ettiğini ve 2004 yılında kitap ve sünnet araştırmaları heyeti kurulduktan sonra bu projeyi hayata geçirmeye karar verdiklerini belirtmektedir. Surelerin konulu tefsiri hakkında yapılan çalışmaları incelediklerinde yöntem açısından farklılıklar olduğunu tespit ettikten sonra, sure eksenli tefsire uygun bazı kriterler geliştirmişlerdir.

Kaynak: Rümeysa Yağcı, Yüksek Lisans Tezi, Mustafa Müslim ve Et-Tefsîrü’l Mevdûî Li Süveri’l Kur’âni’l Kerîm Adlı Eserde Konulu Tefsirin Tanım ve Yöntemi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam İlimleri Anabilim Dalı.