Seyyid Kutup
9 Ekim 1906’da yukarı Mısır’daki Asyut ilinde Muşe köyünde doğdu. Babası takvasıyla tanınan bir kişiydi. Hasan el-Benna gibi o da dinî eğitimini ilk olarak babasından aldı. Suudi Arabistanlı olan dedesi Şeyh Vakur, çiftçilikle uğraşmaktaydı. Şeyh Vakur, kuraklık nedeniyle Mısır’a taşındı. Asyut kasabasına yerleşti. Oğlu İbrahim, köyde sayılan bir kişi idi. İbrahim’in dört çocuğu vardı: Seyyid, Muhammed, Emine ve Hamide Kutub. İlkokulu bitirince babası, onu Kahire’ye götürdü ve el-Ezher Üniversitesinin ortaöğrenim bölümüne kaydettirdi. Bilahare diğer oğlu Muhammed Kutub’u da Kahire’ye getirip ortaokula kaydettiren babaları İbrahim Kutub, daha çocukları lise tahsilinde iken vefat etti. Henüz küçük yaşta olan ve köyde bulunan Hamide ve Emine Kutub’u ise dayıları Kahire’ye getirip ilkokul tahsiline başlattı. Böylece, anneleriyle birlikte ailece Kahire’ye yerleştiler.
Kahire’de yaşamak için köyünden ayrılışı, kent hayatının, özellikle belirgin sosyal dengesizlik, politik yozlaşma ve İngilizlerin varlığının onun üzerinde bıraktığı izler nedeniyle büyük bir öneme sahip oldu. Şehrin Batı’nın etkisi altında yozlaşmış oluşu, bununla birlikte halkın sosyal ve ekonomik anlamda âdeta çöküş yaşaması ve İngilizlerin etkin bir güç olarak varlıklarını sürdürmeleri Kutub’u etkiledi. Lise yıllarında edebiyata olan ilgisi baş gösterdi. Bu yıllarda edebî eserler, makaleler, şiirler yazmaya başladı. Şair olarak tanınmak istemediği için şiirlerini yayımlamadı. Ortaokul ve lise tahsilini Ezher’de tamamladı. Yüksek tahsilini Kahire Üniversitesinin Darül-Ulûm Fakültesinde yaptı. 1933 yılında fakülteden mezun oldu. Eğitim ve pedagoji bölümünden sertifika aldı. Mısır Maarif Vekâleti tarafından mezun olduğu fakülteye edebiyat hocası olarak tayin edildi. Öğretmenlik yaparken Mısır’ın en büyük edipleriyle -Tâhâ Hüseyin, A. Mahmut el-Akkad ve Mustafa Sadık er-Rafii gibi- isimlerle edebî çalışmalar yaptı. “Dikenler”, “Köyden Bir Çocuk” ve “Sihirli Şehir” adlarında üç roman kaleme aldı.
Öğretmen okulundan mezun olduktan sonra, arkadaşları ile birlikte bir cemiyet kurmaya karar verdi. Bu süreçte 14 yıl sürecek bir derginin de temelleri atıldı. 1933 yılında mezun olarak, öğretmenliğe başladı. Öğretmenlik yaptığı yıllarda edebiyat ile ilgilendi. Din ile alakadar oluşu 1939 yılında başladı. Daha evvelki hayatını dinden uzak kalma yaşadı, bu dönemde Mısır’ın yapısı, Batı’nın etkisi altında kalmış bir durumdaydı. Bu dönemde Batı, kültürel olarak da etkisini artırdı.
1940 yılında, Vefd Partisi’ne katılarak tek muhalefet kanadında yerini aldı. Bu dönemde yazdığı yazılarla dikkatleri üzerine çekmeyi başarsa da bu yazılardan Mısır hükûmeti rahatsız olmaya başladı. Bu sebeple eğitim ve öğretim metotları üzerine bilgi alması için Mısır hükûmeti tarafından 1948 yılında Amerika’ya gönderildi. Yüksek lisans eğitimi esnasında Amerika’da ırkçı birtakım söylemlere maruz kaldı. Ten renginin koyu olması sebebiyle birinci elden Amerikan ırkçılığına maruz kaldı. Amerika ve Batı hakkındaki görüşlerinin keskinlik kazandığı dönemler de bu süreçte şekillendi. Resmî olarak Amerikan eğitim sistemini incelemek için Amerika’ya gittiğinde “İslam’da Sosyal Adalet” kitabını tamamladı. Amerika’ya gittikten sonra yazıları, İslami bir yönelime sahip olmaya başladı ve Kur’an’da bulunan söz sanatları üzerine makaleler kaleme aldı. Kur’an’ı önemli bir manevi kaynak olarak gördü ve bu sebeple dikkatini İslam ve Kur’an araştırmalarının önemine yoğunlaştırdı.
Mısır’a döndükten sonra bu sahadaki akademik çalışmalarını daha da artırdı. Profesör oluncaya kadar günde ortalama on saatini okumaya verdi. “İslam’da Sosyal Adalet” adlı eseri 1948 yılında yayımlandı. Kitap, İslam âleminde büyük yankılar uyandırdı. İngilizce, Fransızca, Almanca, Türkçe ve Farsçaya tercüme edildi. ABD’den dönüşünde “Amerika’da Gördüklerim” adlı bir kitap daha yazdı. Müslüman Kardeşler Cemiyeti’yle temaslarını sıklaştırdı. Cemiyetin irşat müdürlüğüne getirildi.
1952 Temmuz’unda Mısır’da yapılan askerî ihtilal neticesinde sosyalist bir yönetim anlayışının tatbikine başlandı. Müslüman Kardeşler Cemiyeti ile hükûmet arasında çatışmalar başladı. İslam karşıtı darbe yönetimi, 1954 yılında Müslüman Kardeşler Cemiyetini kapattı ve teşkilatın on binlerce mensubunu tutukladı. Hapishanelerde işkence ile ölenlerle beraber, cemiyetin kalburüstü ilim adamlarından altı kişi idam edildi. Aynı yıl içinde Seyyid Kutub da tevkif edildi ve on beş yıl ağır kürek cezasına çarptırıldı. Eserlerinin birçoğunu hapiste yazdı. Tutukluluğu müddetince büyük işkencelere maruz kaldı.
1965 yılında “Yoldaki İşaretler” adlı eseri yayımlanınca darbeciler tarafından tekrar hapse atıldı, yaşamının geri kalanını kapsayacak hapsi süresince en iyi eserlerini kaleme aldı. Fi-Zilali’l-Kur’an adlı bir tefsir yazdı. Bu eserde her bir ayeti ayırarak inceleme şeklindeki olağan atomcu yaklaşımdan çok, Kur’an’ı yekpare bir bütün olarak ele aldı. Bunları yaparken küçük teolojik ayrıntılarla ilgilenmedi ve büyük temalarla uğraştı. Burada önem taşıyan unsur, tefsirini geleneksel kaynaklara yani önceki tefsirlere başvurmadan yazmasıdır. Sonuç olarak Kur’an’ı kendi algı ve deneyimlerinin prizmasından algılayıp önceki âlimlerin hükümleriyle değerlendirmedi.
Devrimci gündemi ile Mısır rejimine karşı bir tehdit hâline gelen ve on yıl (1954-1966) boyunca hapsedilen Kutub, cezaevinde iken, bir dizi etkili eser üretti. Bunlardan en önemlisi, en keskin fikirlere sahip Müslüman metinlerden biri olarak kabul edilen ve Kur’an’a dair bir yorum olan Ma’alim fi el-tarikat yani Yoldaki İşaretler’dir. Bu kitapta, cahiliye düzeni ile İslami düzen arasındaki ayrımı ortaya koydu. İslami düzeni yeniden sağlamak ancak “kutsal bir savaş” yani cihat yoluyla mümkündü. Fikirleri itibarıyla bir İslam devleti kurmak için devrimci bir yaklaşım benimsedi.
21 Ağustos 1966'da hakkında idam cezası verildi. Kararı Pakistan, İngiltere, Lübnan, Ürdün, Sudan ve Irak gibi ülkelerdeki birçok dinî otorite ve grup tepkiyle karşılasa ve Nasır'ı kararından döndürmeye çalışsalar da, Seyyid Kutub arkadaşları Muhammed Yusuf Havvaş ve Abdülfettah İsmail ile birlikte 29 Ağustos 1966'da idam edildi.
Eserleri:
Ruhun Sevinci, Fîzılâl'il Kur'an, Yoldaki İşaretler, İslam’da Sosyal Adalet, Din Budur, İslam Düşüncesi İlkeleri-Esasları (3 cilt), İstikbal İslam’ındır, Kadın ve Aile, İslam ve Emperyalizm, İslam-Kapitalizm Çatışması, Peygamberimizin Hayatı, Cihan Sulhu ve İslam, Bela ve İmtihan, İslam'ın Hareket Metodu, İslam Toplumuna Doğru, Kur'an'ın Gölgesinde Kadın, Kur'an'da Edebî Tasvir, Kur'an'da Kıyamet Sahneleri,
Kaynak: İslamcılıkta Kırılma Noktaları: Hasan El-Benna ve Seyyid Kutub, Hitit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı, Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Çorum, 2018.