Sofonisba Anguissola
1535’te İtalya’da doğdu. Babası Amilcare Anguissola 6 kız, bir erkek çocuğa sahipti ve bu çocukların hepsine Rönesans hümanizmini öğretmeye adamış dul bir erkekti.
Bu altı kızdan en uzun yaşayanı Sofonisba'dır. Europa, Minerva ve Lucia oldukça genç yaşta hayata veda ettiler. Elena ve Sofonisba, Bernardino Campi'nin yanında resim dersleri aldılar. Kız kardeşlerin sonuncusu olan Anna ise portre sanatçısı oldu.
Genellikle etrafındaki insanları resmetti. Sosyal çevresi onun için bir ilham kaynağı oldu. 1559 yılında İspanya Kıralı II. Philip'den davet aldı. Bu tarihten itibaren 20 yıl kadar İspanya Kraliyet ailesini ressamlığını yaptı. Sofonisba'nın kurtarılan ya da günümüze kadar gelen çalışmalarının hemen hepsi bu kraliyet ressamlığı döneminden kalan eserlerdir.
Evlendiği zaman Sicilya'ya yerleşme kararı aldı. Kraldan da yüklü bir çeyiz aldı ve kocasıyla yeni vatanı Sicilya’ya hareket etti. Kısa bir süre sonra kocasının ölümü yüzünden tekrar İspanya'ya dönme hazırlıklarına başladı. Dönerken gemide tanıştığı kaptana âşık oldu ve onunla beraber Genova'ya yerleşti.
Cenova ve Palermo'da önde gelen bir portre sanatçısıydı. Doğuştan soylu olan Anguissola, genç yaşta üç yıl süren bir çıraklık dönemi geçirdi. İspanya’nın Alba Dükü, İspanya sarayının dikkatini Anguissola'ya çekince kraliyet ressamı ve İspanya kraliçesinin nedimesi oldu. İspanya kraliçesi bir mektubunda "dönemin ressamlarının hepsinden üstün, mükemmel bir portre ressamı" olduğunu yazdı.
16 Kasım 1925’te vefat etti.