V. Abdurrahman
Endülüs Emevileri’nin yedinci halifesi olan Abdurrahman elMüstazhir, Gaye adlı bir cariyeden doğdu. Onun sıkıntı içinde geçen gençlik yılları, Endülüs Emevi Devleti’nin süratle çöküşe gittiği yıllar oldu. Merkezî otoritenin dağıldığı o yıllarda ülkenin çeşitli yerlerinde birtakım küçük hanedanlar kurulmaya başlamıştı. Bu hanedanlardan biri de Hammudiler idi. Süleyman b. Hakem’i devirerek 1016 yılında Kurtuba’ya hâkim olan Ali b. Hammud’un 1018 yılında ölmesinden sonra yerine kardeşi Kasım b. Hammud geçmişti. Ancak Berberi ve Şii olan bu ailenin yönetiminden halk memnun değildi. Devletin yıkılmaya yüz tuttuğu dönemde, Kurtuba’da ciddi bir ayaklanma pratiği gelişmişti. Bu nedenle Kasım b. Hammud’a ve onu destekleyen Berberilere karşı büyük bir ölüm kalım savaşı başlatıldı. Kendilerine bağlı muhafızlarla ailelerini korumaya çalışan Hammudiler, bu ayaklanmayı bastırmak için 1023 yılında Emevileri yeniden iş başına getirmeye karar verdiler. Ancak bunun şiddetle değil, normal yollarla olmasını istediler.
Şûra Yöntemiyle Yeni Halife Seçildi
Endülüs Emevi Devleti’nin kuruluşundan itibaren hiç başvurulmayan bir yöntem ile yeni halife seçilmesine karar verildi. Hammudi ailesi; vezirler, toplumun ile gelenleri, komutanlar ve halktan temsilcileri yeni halifeyi seçmek üzere 1023 yılının Kasım ayında Kurtuba Büyük Camii’nde toplantı yapmaya çağırdı. Kurtuba Sarayı için Süleyman b. Murtaza, Muhammed b. Abdurrahman ve Abdurrahman b. Hişam aday gösterildi. Toplantıya katılanlar, Süleyman b. Murtaza’nın seçileceğine inanıyorlardı. Hatta Divan Kâtibi İbn Bürd onun adına irade hazırlatmıştı. Onun seçilmesi için büyük gayret sarf ediliyordu. Daha önce Hammudiler tarafından sürgüne gönderilen 22 yaşındaki Abdurrahman, seçimden birkaç gün önce sessizce Kurtuba’ya dönmüştü. Abdurrahman, Kurtuba halkının Berberilere karşı başlattığı ayaklanmayı görmüş ve halife olabileceği ümidine kapılmıştı. Hammudi ailesine karşı başlatılan ayaklanmada önemli etkileri olan vezirler, ayaklanmadan bekledikleri sonucu elde edemeyince devlette görev yapan üst düzey bazı memurları itham ederek hapse attılar. Onun adamları da hapsedilmişti. Vezirler bir ara Abdurrahman’ı da tevkif etmeyi planladılar. Fakat daha sonra onu da aday listesine koymayı uygun buldular. Böylece taraftarlarının huzursuzluk çıkarmasının önüne geçeceklerdi. Zaten onun bir başarı elde edeceğine inanmıyorlardı. Halife seçiminin yapılacağı Büyük Cami’ye önce Vezir Abdullah b. Muhamis ile beraber Süleyman b. Murtaza geldi. Onlardan hemen sonra askerler ve kalabalık bir halk kitlesiyle birlikte Abdurrahman geldi. Abdurrahman’ın camiye girişiyle birlikte halktan büyük bir alkış koptu. Halkın coşkusundan etkilenen vezirler, Abdurrahman’ın halifeliğini tanımak zorunda kaldılar. Süleyman da istemeyerek onları takip etti ve Abdurrahman’ın yanına giderek elini öptü. Muhammed b. Abdurrahman da aynı şekilde biat etti ve Abdurrahman elMüstazhir unvanıyla 29 Kasım 1023’te halife ilan edildi.
Hilafetinin İkinci Ayında Öldürüldü
Abdurrahman, halife seçildikten sonra ilk iş olarak döneminin meşhur fıkıh âlimlerinden İbn Hazm’ı vezir tayin etti. Aslında bu dönemde şairler eski itibarlarını yitirmişlerdi. Yine de İbn Hazm kişisel kabiliyetleri ve meziyetleri ile ön plana çıkmıştı. Abdurrahman, ardından, kendisine muhalefet etmelerinden çekindiği Kurtubalı bazı ileri gelenleri hapse attırıp mallarını müsadere ettirdi. Bunlar arasında Muhammed b. Abdurrahman da bulunuyordu. Süleyman b. Murtaza da hapse atılmıştı. Çünkü yaşlı eşraf onun halife olmasını istiyordu. Süleyman da onların bu isteklerine dayanarak entrikalara girişmişti. Onun bu hareketi eşraf arasında bazı dedikodulara ve sıkıntılara yol açtı. Abdurrahman’ın hapse attırdığı ileri gelenler, dışarıdaki yakınları ve emniyet hizmetini yürütmekle görevli sahibü’ş-şurtanın yardımıyla hapishaneden kaçmayı başardılar. Hapisten kaçanlar arasında Muhammed b. Abdurrahman da vardı. İşsizler üzerinde oldukça etkili olan Muhammed b. Abdurrahman kendisinin halife seçileceğini umuyordu. 22 yaşındaki Abdurrahman’ın halifelik makamına geçmesini sindirememişti. Hapisten kaçanlar, dağıttıkları paralarla önce toplumdaki ayaktakımını harekete geçirdiler. Süleyman’ın ölümü üzerine onun taraftarları da Muhammed’e katıldılar. İbn İmran adında bir şahıs, gruplar arasındaki iletişimi sağlıyordu. Önce bu faaliyetlerinden dolayı hapsedildi fakat Abdurrahman onu serbest bıraktı. İbn İmran serbest bırakılınca ilk iş olarak muhafız ordusu komutanlarıyla iletişime geçti, onları kışkırttı. O sırada Kurtuba’ya halifenin emrinde olduğunu söyleyen bir müfrezenin gelmesi, halifenin onların hizmetini kabul etmesi, bu komutanların isyan fikirlerini kamçıladı. Halk da ayaklanma için hazırdı. Şehirde bir kargaşa hüküm sürüyordu. Bu kargaşayı bahane ederek büyük bir ayaklanma başlattılar. Ayaktakımından bir grup saraya girdi, Abdurrahman’ın tutuklattığı eşrafı serbest bıraktılar. Abdurrahman vezirlerine akıl danışmak istedi fakat onlar halifeden yüz çevirdiler. Saraydan kaçmak isteyen birkaç vezir öldürüldü. Abdurrahman da kaçmak istedi fakat engellenip yeniden saraya girmek zorunda kaldı. Halifelikte henüz kırk yedinci gününü dolduran Abdurrahman El Müstazhir, azledirelerek yerine Muhammed b. Abdurrahman, ElMüstekfi unvanı ile halife ilan edildi. El Müstekfi’nin ilk işi, Abdurrahman El Müstazhir aleyhine kampanya başlatmak oldu. Kendisine karşı başlatılan kampanyadan dolayı V. Abdurrahman uzun süre kaçamadı. Sonunda, saklandığı bir hamamda ele geçirildi ve hapse attırdığı El Müstekfi’nin gözleri önünde 18 Ocak 1024 tarihinde linç edilerek öldürüldü.
Kaynak: Endülüs Emevileri ve Emevi Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ağustos 2018, Ankara.