Raşid Billah
Otuzuncu Abbasi halifesi olan Ebu Cafer er-Raşid Billah El Mansur b. El Fazl El Müsterşid Billah 1107’de doğdu. On iki yaşında iken babası tarafından veliaht ilan edildi. Babasının öldürüldüğü haberi Bağdat’a ulaşınca yaptığı ilk iş, yakın akrabalarını ve kardeşlerini hapse attırmak oldu. Ardından Raşid Billah lakabıyla 28 yaşındayken 8 Eylül 1135 tarihinde halifelik hırkasını giydi. Büyük Selçuklu Hükümdarı Sultan Sencer ile Irak Selçuklu Devleti hükümdarı Mesut b. Muhammed Tapar da Raşid Billah’ın halifeliğini tanıdıklarını bildirdiler. Sultan Mesut, Raşid Billah’ın makamına geçmesinden bir süre sonra gönderdiği elçi ile daha önce babası Müsterşid Billah’ın ödemeyi kabul ettiği 400 bin dinarı istedi. Halife, hazinesinde para olmadığını belirterek bu isteği geri çevirdi. Ancak Sultan Mesut’un elçisi Yarınkuş, kendisini destekleyen Bekciyye emîrleri ve Bağdat şahnesiyle beraber halife sarayına saldırıp parayı zorla almak istedi. Halife adamları ile önlem aldı. Bunun üzerine iki taraf arasında çatışma çıktı ve Sultan Mesut’un elçisi Yarınkuş yenildi. Bu olay Sultan Mesut ile emîrlerin arasını açtı. Emîrler halifeden yana tavır aldı. Melik Davut b. Mahmut b. Muhammed Tapar da onlarla birlikte olmak amacıyla Azerbaycan’dan Bağdat’a hareket etti. 13 Kasım 1135’te Bağdat’a gelen Melik Davut hükûmet sarayında konakladı. Musul Atabeyi İmadeddin Zengi de Davut’un saflarına katılmak için Bağdat’a geldi. Kazvin Emîri Bâzdâr Yarınkuş, İsfahan Emîri Alp Kuş El Kebir, Hille Emîri Sadaka b. Dübeys b. Sadaka, Tüster Emîri Porsuk b. Porsuk, Meraga Emîri Aksungur El Ahmedîlî’nin oğlu ve diğer bazı emîrler de onlara iştirak etti. Böylece, Sultan Mesut’a karşı Bağdat’ta büyük bir ittifak kuruldu. 23 Kasım 1135’te Melik Davut, halife tarafından Mesut’un yerine sultan ilan edildi ve adına hutbe okundu. Davut daha sonra Bâzdâr Yarınkuş’u Bağdat şahneliğine tayin etti. Raşid Billah’ın bir süre sonra Üstâd-üd Dâr Nasırüddin Ebu Abdullah, Cemalüddevle İkbal ve ileri gelen bazı devlet adamlarını tutuklaması huzursuzluğa sebep oldu. İmadeddin Zengi araya girip halife ile devlet adamlarını uzlaştırdı. Raşid Billah, Sultan Davut ve İmadeddin Zengi birbirlerini destekleyeceklerine dair yemin ettiler. Halife İmadeddin’e 30 bin dinar verdi. Bu gelişmeler üzerine Sultan Mesut halifeye haber gönderip kendisini tanımadığını ve yerine Ali evladından birini halife ilan edeceğini bildirdi.
Yeniden Eski Günleri Canlandırmak İstedi
Sultan Mesut’un halifeyle savaşmak için yola çıktığını duyan Davut ile İmadeddin Zengi Bağdat’tan ayrıldı. Bu arada halife, Davut’a ve diğer emîrlere haber gönderip Bağdat’ta toplanmalarını istedi. Mesut’un elçi yollayıp halife ve müttefiklerini tehdit etmesi üzerine yapılan toplantıda Mesut ile savaşmaya karar verildi. Sultan Mesut bir süre sonra ordusuyla Bağdat’a gelip şehri kuşattıysa da bir sonuç alınamadı ve Hamedan’a dönmek için yola çıktı. Nehrevan’a geldiği sırada Vasıt Emîri Torumtay sultanın emrine gemiler tahsis ederek Dicle’yi geçip Bağdat’ın batı yakasını işgal etmesine yardımcı oldu. Bu beklenmedik gelişme karşısında zor durumda kalan müttefikler dağıldı. Davut Azerbaycan’a hareket etti, Halife Raşid, İmadeddin Zengi ile birlikte Musul’a, oradan Nusaybin ve Sincar’a gitti. Artuklular’dan, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Mesut ile Danişmendli Melik Muhammed’den yardım istediyse de bir sonuç alamadı. 15 Ağustos 1136’da Bağdat’a giren Sultan Mesut askerlerinin yağmaya teşebbüs etmelerine izin vermedi. Raşid Billah’a da haber gönderip Bağdat’a dönmesini istedi, ancak halife bunu kabul etmedi. Sultan Mesut, Sultan Sencer ile haberleşip Raşid’in yerine yeni bir halife seçmek istediğini bildirdi. Sultan Sencer ona Müsterşid Billah devrinin ileri gelen devlet adamlarından Şerafeddin Ali b. Tırâd ez-Zeynebî, Kâtibülinşâ Sedîdüddevle İbnü’l-Enbâri, Hazinedar Kemaleddin Hamza b. Talha ile görüşmesini ve onların uygun gördüğü birini halife seçmesini tavsiye etti. Sultan Mesut, din bilginlerini toplayarak Halife Raşid Billah’ın halifelik görevine başlarken kendi eliyle yazılmış bir ahitnameyi gösterdi. Halife bu ahitnamede asker topladığı, sultana karşı sefere çıktığı ve sultanın adamlarıyla silahlı mücadeleye giriştiği takdirde haledilmiş sayılmayı kabul ettiğini ifade ediyordu. Bunun üzerine bilginler ve kadılar, halifenin haledilmesinin uygun olduğu görüşünü bildirdiler. Şafii Kadısı Ebu Tahir İmadeddin İbnü’l-Kerhî’nin huzurunda okunan bu fetva üzerine Sultan Mesut, Halife Raşit’in adını hutbelerden çıkarttı. Halife Mustazhir Billah’ın oğlu Ebu Abdullah Muhammed, Muktefi Liemrillah adıyla 18 Ağustos 1136’da halife ilan edildi.
Halifeliğe Yeniden Gelmek İçin Ricada Bulundu
Yerine halife atanmasına rağmen, Raşid Billah, mücadeleden vazgeçmedi. Sultan Sencer’e bir mektup yazarak yardım istedi. Aldığı cevap üzerine Azerbaycan istikametinde yola çıkarak Meraga’ya ulaştı. Fars Emîri Mengüpars, onun Huzistan naibi Emîr Bozaba, Halhal Emîri Abdurrahman b. Togayürek ve Melik Davut, Sultan Mesut’un kendilerine zarar vermesinden korktukları için Raşid Billah’ı yeniden halife yapmaya karar verdiler. Raşid Billah bunu kabul etmekle beraber askeri harekâta fiilen katılmadı. Sultan Mesut bu ittifaktan haberdar olunca üzerlerine yürüdü ve onları mağlup ettikten sonra Azerbaycan’a yöneldi. Raşid Billah, Melik Davut ve Bozaba ile Hamedan’a gitti, buradan Davut ile beraber Huzistan’a geçti. Onların El Cezire’ye yaklaştıklarını duyan Mesut erken davranıp Bağdat’a gitti. Ümitsizliğe kapılan Davut Fars’a döndü. Tek başına kalan Raşid Billah, İsfahan’da yatağında sonradan İsmaili oldukları anlaşılan Horasanlı hizmetkârları tarafından 6 Haziran 1138’de öldürüldü. Cenazesi İsfahan dışındaki Cey (Şehristan) Camii’nde türbesi için ayrılan yerde defnedildi.
Kaynak: Abbasiler ve Abbasi Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ocak 2017, Ankara.