Muktefi Liemrillah
Otuz birinci Abbasi halifesi olan Ebu Abdullah El Muktefi Liemrillah Muhammed (Hüseyn) b. Ahmet El Mustazhir Billah, 9 Nisan 1096’da doğdu. Büveyhî istilasından sonra Irak’ta tek başına hâkimiyet kuran yegâne Abbasi halifesi olan Muktefi Liemrillah otorite sahibi bir kişiydi. Savaşlara bizzat katılmış, istihbarat için büyük paralar harcamış, Sultan Mesut’a söz vermesine rağmen siyasi hâkimiyet tesis etmeye çalışmıştı. Muktefi Liemrillah, Sultan Mesut’un kız kardeşi Fatma Hatun, Mesut da halifenin kızı ile evlenerek Selçuklu ve Abbasi hanedanları arasında akrabalık bağı kurdular.
Siyaset Yapmama Sözüyle Halife Yapıldı
Irak Selçuklu Sultanı Mesut b. Muhammed Tapar’ın, Halife Raşid Billah’ı halifelikten indirmesi üzerine Sultan Sencer’in de onayı alındıktan sonra göreve getirildi. Sultan Mesut, Raşid Billah’tan aldığı ders ile Ebu Abdullah Muhammed ile görüşüp bazı şartlarda anlaştı. Buna göre yeni halife kendisi aleyhinde icraatta bulunmayacak, dünyevi yetkileri temsil eden alametleri kullanmayacak, Mustazhir Billah’ın iktalarıyla yetinecek ve memlûk denilen Türk askerlerini satın alıp istihdam etmeyecekti. Vezir Şerafeddin Ali, anlaşma şartlarını tespit ettikten sonra Sultan Mesut hilafet merkezinden ayrıldı. Muktefi Liemrillah, yakın çalışma arkadaşlarını belirledikten sonra yerel emîrliklerin biatlerini kabul etti. Bağdat’ta okunan hutbelerde halifeden sonra Büyük Selçuklu Sultanı Sencer ve Irak Selçuklu Sultanı Mesut’un adları da okundu. Bağdat yeni halifesine alışmaya çalışırken Sultan Mesut’a karşı yeni ittifaklar oluştu. Raşid Billah’ı yeniden halife yapmak isteyen Fars hâkimi Mengüpars, Huzistan Emîri Bozaba ve Melik Davut, birleşerek saldırıya geçtiler. Ancak Sultan Mesut’un ordusu karşısında tutunamadılar. Bu olaydan kısa süre sonra da 6 Haziran 1138’de Raşid Billah öldürüldü.
Sultan Mesut’a Verdiği Sözü Tutmadı
Abbasi halifeliğinin en kaotik döneminde halife olan Muktefi Liemrillah, kurulan dengeleri gözetmesi gerektiği için Selçuklu komutanlarının yönlendirmesine açıktı. Bir güç merkezine yaslanıp bağımsızlaşmak istiyordu. Bu nedenle Selçuklu içindeki iktidar çatışmalarından faydalanmaya çalıştı. Bazı komutanların Sultan Mesut’un Emîr Has Bey’e gösterdiği yakınlıktan rahatsız olmaları halifeye bir fırsat olarak görüldü. Ancak komutanlar halifeye yardım etmek yerine birbirleriyle çarpışarak Bağdat’ı kana bulayıp ayrıldılar. Muktefi Liemrillah, Sultan Mesut’un 1152 yılındaki ölümünden sonra siyasi manevra yapabileceği bir boşluk elde etti. Zira Sultan Mesut’un ardından yeniden taht kavgası başladı. Bu kavgada Sultan Mesut’un yerine geçen Melikşah b. Mahmut, Sâlârgird komutasındaki bir orduyu Hille’ye sevk etti. Ancak Sultan Mesut’un ölümünden sonra halifeden korkup Tıkrit’e kaçan Bağdat şahnesi Mesut Bilalî, Sâlârgird’i hileyle öldürtüp şehre hâkim oldu. Bunun üzerine halife vezirini göndererek Hille’yi ele geçirdi; Kufe ve Vasıt da ele geçirildi. Halife ordusu böylece ilk defa bir başarı elde etti. Ancak yerel emîrlerin aralarındaki mücadele giderek kızıştı.
Irak Bir Türlü Düzen Tutmadı
Emîr Has Bey, Mayıs 1153’te Sultan Melikşah’ı tevkif edip yerine kardeşi Muhammed b. Mahmut’u sultan ilan etti. Aynı yıl Tıkrit’i kuşatan Halife Muktefi başarılı olamayıp Bağdat’a döndü. Ertesi sene Tıkrit valisine gönderdiği elçi tutuklanınca sefere çıktı, fakat yine sonuç alamadan 14 Haziran 1154’te geri döndü. Mesut Bilalî, Alp Kuş Günhar ve Türşek, Sultan Muhammed’i Irak üzerine yürümeye teşvik ettiler. İstekleri gerçekleşmeyince Mesut Bilalî, Tıkrît’te bulunan Melik Arslanşah b. Tuğrul’u hapishaneden çıkartıp sultan ilan etti. 10 Ekim 1154 tarihinde Baküba yakınlarında yapılan savaşta halifenin ordusu yenildi. Ardından halife bizzat hücuma geçip Mesut Bilalî, Alp Kuş ve diğerlerini tam bir bozguna uğrattı. Bağdat’a dönen halife, Mesud Bilalî ve Türşek’in Vasıt’ı yağma ve tahrip ettiğini duyunca Vezir Ebü’l Muzaffer İbn Hübeyre üzerlerine yürüyerek yağmaya son verdi. Irak Selçuklu Sultanı Süleyman Şah b. Muhammed b. Melikşah, Mart 1156’da Halife Muktefi Liemrillah’ın huzuruna çıkarak itaat arz edeceğine ve Irak’a saldırmayacağına dair yemin etti. Halife de onu “Gıyâsü’d-dünya ve’ddin” lakabıyla sultan ilan etti ve adına hutbe okuttu. Muktefi, Hamedan Meliki Melikşah b. Mahmut’a haber gönderip Süleyman Şah’a itaat etmesini istedi. Melikşah bu teklifi kabul ederek 2000 süvari ile ona katıldı. Süleyman Şah ile Melikşah, Azerbaycan Atabeyi İldeniz’le birleşip büyük bir kuvvet oluşturdular. Sultan Muhammed b. Mahmut, bu gelişmelerden haberdar olunca Musul Atabeyi Kutbüddin Mevdûd b. İmadeddin Zengi ve naibi Ali Küçük’ten yardım istedi. Gelen yardımlarla Süleyman Şah üzerine yürüdü. Halife Muktefi’nin desteklediği Süleyman Şah’ın ordusu Temmuz 1156’da yenildi. Sultan Muhammed, bu olayın ardından Muktefi’ye haber iletip Bağdat’ta ve Irak’ın diğer şehirlerinde kendi adına hutbe okutmasını istedi. İsteği reddedilince Hamedan’dan Irak’a yürüdü. Kutbüddin Mevdûd ile Ali Küçük de yardımcı birlikler göndermeyi vadettiler. Sultan Muhammed, Ocak-Şubat 1157’de Bağdat’ı kuşatmaya başlayınca halk ciddi sıkıntılarla karşılaştı. Halife Bağdat’ın batı yakasının boşaltılmasını istedi. Sultan Muhammed ve Ali Küçük 4 Mart 1157’de harekete geçip Rakka yakınlarında durdular. 17 Mart 1157 günkü şiddetli savaş sırasında birçok kişi hayatını kaybetti. Muhasara devam ederken İldeniz ve oğullarının Melik Arslanşah b. Tuğrul ve Melikşah ile birlikte Hamedan’ı istila ettikleri haberi geldi. Bunun üzerine Sultan Muhammed kuşatmaya son verip 6 Mayıs 1157’de Hamedan’a hareket etti. Muktefi Liemrillah, 1159 yılında ağır bir hastalığa yakalandı. Uzun süre hasta yattıktan sonra iyi olması üzerine halk şenlikler düzenledi. Ancak 1160 yılının 12 Mart günü hayata veda etti. Muktefi’nin yerine oğlu Mustencid Billah geçti.
Kaynak: Abbasiler ve Abbasi Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ocak 2017, Ankara.