Mutez Billah
On üçüncü Abbasi halifesi olan Ebu Abdullah El Mu’tez Billah, 847 yılında Samarra’da doğdu. İki yaşında iken kardeşi Müntasır’dan sonra babası Mütevekkil Alellah tarafından veliaht olarak tayin edildi. Ancak büyüdükçe babasından büyük yakınlık gördü. Mütevekkil Alellah halifeliğinin sonlarına doğru Türklere karşı bir denge unsuru olarak Araplardan ve diğer milletlerden oluşturduğu yeni askerî birliğin başına ikinci oğlu Mu’tez Billah’ı getirdi. Halife Mütevekkil Alellah’ın, Mu’tez’i kendi yerine halifeliğe getireceğinden kuşkulanan kardeşi Müntasır, Türk komutanlarla iş birliği yaparak 861 yılında babasını öldürttü. Ancak Müntasır’ın halifelik görevi altı ay sürdü. Bunun üzerine Türk komutanlar Mütevekkil Alellah’ın oğullarından birini halife yapmak istemedikleri için Müntasır’ın yeğeni Ahmed’i, Mustain Billah lakabı ile 862 yılında halife ilan ettiler. Başkent Samarra’daki Abbasi sarayını kontrolleri altına alan Türk komutanlar, kendi aralarındaki iktidar kavgasından kaçan Mustain Billah yerine, o sırada göz hapsinde tutulan Mu’tez’i halife ilan ettiler. Türk komutanlar tarafından azledilen Mustain Billah, yapılan baskılara dayanamayarak yerine getirilen Mu’tez Billah lehine feragat etmek zorunda kaldı. Darbe ile başa geçen Mu’tez’in, halifelik koltuğuna oturmasında Tahirîlerin etkisi oldu. Horasan’da yarı bağımsız olarak hüküm süren Tahirîler, Halife Memun’dan itibaren devletin önemli kademelerinde görev alıyorlardı ve bu görevlendirmelerde Türklerin nüfuzunu kırma düşüncesinin etkisi bulunuyordu. Bir süre sonra kuvvet dengesi Mu’tez’den yana değişmeye başlayınca Muhammed b. Abdullah ona biat etti. Mu’tez de onu, henüz hâkimiyet kuramadığı Bağdat’ın komutanlığına tayin etti. Ardından da kardeşi Ebu Ahmed yönetimindeki bir orduyu 24 Şubat 865 tarihinde Bağdat üzerine gönderdi. Bağdat şehri, Samarra’dan gelen kuvvetler karşısında fazla dayanamadı ve bir ay sonra teslim olmak zorunda kaldı. Bunun üzerine Mustain Billah, 25 Ocak 866 tarihinde halifeliği Mu’tez’e devretti. Aynı gün hutbe Mu’tez Billah adına okundu. Mu’tez halife olduktan sonra ilk iş olarak kardeşi Müeyyed’i veliahtlıktan azledip hapse attırdı. Bir gün sonra da yattığı hapishanede Müeyyed’in ölüsü bulundu.
Türklere Güvenmemesi Sonu Oldu
Mu’tez, kendisini halifelik koltuğuna oturtan Türkleri kendisi için tehlikeli görmeye başladı. Nihayet 867’de Vasif’i, 868 yılında da Boğa es-Sagir’i katlettirdi. Ancak her iki Türk komutanın öldürülmesi Abbasi sarayı üzerindeki Türk baskısını ortadan kaldırmaya yetmedi. Hatta Türklerin Mu’tez’e yönelik nefreti arttı. Nitekim bir süre sonra maaşlarını zamanında alamayan Türk askerleri, megaribe -Halife Mütevekkil tarafından Abbasi ordusuna alınan, Mağrip’ten getirilen askerler- ile de anlaşarak isyan ettiler ve 11 Temmuz 869 tarihinde Halife Mu’tez’i görevi bırakmaya mecbur bırakıp hapse attılar. Mu’tez, atıldığı hapiste altı gün sonra öldü. Cenazesi Müntasır Billah gibi Kubbetü’s Suleybiyye denilen yere gömüldü.
Türklerle Mağripli Askerleri Çatıştırdı
Mu’tez döneminde Türklerin Abbasi tarihindeki etkileri oldukça arttı. Türklerin artan etkisine karşılık, karşıtları da Türklere karşı organize hareket etmeye başladı. Devlet içinde oluşan bu dengede, Mu’tez kendisini göreve getiren Türklerin karşısında yer aldı. Bunun için babası Mütevekkil Alellah tarafından denge unsuru olarak oluşturulan megaribe denilen Mısır’ın yerli halkından oluşturulan ücretli askerlere Türkleri Samarra’dan uzaklaştırttı. Ancak Türkler, olaylardan sorumlu tuttukları Muhammed b. Raşid ve Nasr b. Sa’d’ı bir baskınla ele geçirip öldürdüler. Böylece megaribe ele geçirdiği üstünlüğü yeniden Türklere kaptırdı. Yakub b. Leys El Saffar, 867 yılında Sistan’da Saffariler Devleti’nin temellerini attı. Aynı yıllarda Mısır’a vekil vali tayin edilen Ahmet b. Tolun, 868 yılında Tolunoğlulları Hanedanı’nı kurdu. Öte yandan Basra’da ve Taberistan’da da isyanlar çıktı.
Kaynak: Abbasiler ve Abbasi Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ocak 2017, Ankara.